Pazartesi, Mayıs 29, 2006

ilk gunun arkasindan ;)

Valla kardesim sana katilmamak elde degil (sist olum bak ayni seyi dusunuyoruz alla alla) insan alistigi ortami ozluyor tabiki, simdi bizim kizlar olsa kafasini gozunu kirsak onlarin, Aydin'a bira alsak eee sportif patron ;) Hiperaktif'le oglenleri geyik yapsak, Seler abi basliklarimizi buytse, Metin abi macta kaleye gecse ;) falan filan... Ama malesef hersey istedigimiz gibi olmuyor hayatin getirileri ve goturuleri. Zaten burasinida bozariz yakinda sen merak etmeyin, Varol zaten uyumaya basladi bile yakinda kovuluruz ;)))

ilk günün ardindan...

ister 20li yaslarda ol, ister 40li, ister 1 yillik tecrübeye sahip ol, ister 10...yeni olmak hep zor...ilk kelimeler, ilk adimlar, ilkokulun ilk günü...ilk salincaga bindigimde misal kafami yarmistim...ilkler her zaman iz birakiyormus...yeni yerde de bir süre kelimelerin kafasini gözünü yaracagim sanirim...:)

simdi özledim desem, cihangir bana duygusal salak diyecek, demesem benim icimde kalacak, neyse ikisinin arasi bir sey olsun...ya da siz cihangir'e caktirmayin:)

Cuma, Mayıs 26, 2006

hayat bir geriye dönüstür

Söyleyecek kelimelerim cok oldu her zaman ama aslinda anlatilacak o kadar cok sey yoktu...Bir cemberin üstündeysen eger, ilerlemeyi nasil düsünebilirsin...Hayat bir geriye dönüstür, bunu ögreneli cok oluyor...Su an gittigim yerden 5 sene önce gecmistim mesela...Izleri iyi takip eder ve kelimeleri iyi kullanirsaniz bu geriye dönüsleri bir atilim olarak, yükselen büyük yildizlar olarak gösterebilirsiniz...Ben öyle yapmayacagim...Hayatimin eksenindeki dönüsümü hizlandirmaya calisiyorum sadece ve bu sürati artiracak kilometre taslarinin üstüne basiyorum...Geldigim yere bir an önce dönmek icin...

Burada iyilikten baska bir sey görmedim, bunu bütün adimlarimdan ayri ve bagimsiz olarak söylüyorum. Ben isiyle hayatini ayiranlardan degilim; bunu söyleyenlere de yapmaya calisanlara da alenen gülüyorum acikcasi...Belki de yaptigim isin bana bir armaginidir bu bilmiyorum...Ben reklam yazari degilim, ben sadece yasamak icin yazmaktan cok, yazmak icin yasayan biriyim...Bu yüzden de isim hayatim, hayatim isim...Ve bu yüzden de burdaki duygularim hayatin icindeki gercek duygularim...

Herkese cok tesekkür ederim, unutmak icin yasayip, yazmak icin hatirladigim bu hayatta kelimelerimin arasina dolandiniz...Bir gün bir yerlerde okursaniz kendinizi ve isminizi görmeden de tanirsaniz lütfen dava acmayiniz...:)

Beni partilerde, beni barlarda, beni yeni acilan cicili mekanlarda, beni son model arabalarin ön koltuklarinda, beni gazetelerin magazin sayfalarinda aramayiniz. Beni Galata Kulesi’ne karsi, bir cam araligina kurdugu sedir sofrasinda elinde kalemi önünde rakisi, sizinle gecirdigi en güzel günlerini düsünürken hatirlayiniz...

Görüsmek kadar yazismak üzere, tüm sevgilerimle...

Perşembe, Mayıs 25, 2006

:) Biz Bu galibiyetlere alıştık

Herkezi tebrik ederim beyler ilk haftalardaki gerginliklerden sonra maçların bu derce keyifli hale gelmesi ve her maçın aynı heycan ve arzuyla beklenmesi oldukça sevindirici aynı takımla kaç kez keyifli maç yapılabilirki ama biz 9 haftadır her maça aynı heycanla ve hırsla çıkıyoruz bu hafta ortada bi idda olmadığı halde yine çekişmeli ve hırs dolu bir maç oldu bu dahada sevindirici alla-turca yı tebrik ederim şahsım adına 5-0 dan skoru dengelemeyi başardılar ama hiperaktifin alışa gelmiş oyun taktiği yine yerini buldu alla-turca'nın sıkı mücadelesi hiperaktifi yenmek için yeterli olmadı...herkezin yüreğine sağlık...

her yenilgi böyle olsun

Bio-Hiperaktif ile Cyborg-Allaturca'nin dünkü macinda kazanan, 8-5 lik skor ile Hiperaktif oldu. Onlara bio bize cyborg dememin galibiyeti kücümsemem ile ilgisi yok. Sadece iki takim da ideal kadrolarinda olmadiklari icin böyle isimlendirmeyi uygun buldum. Ama bu yenilginin bir mazereti degildir. Ancak eger yenileceksek böyle yenilmeyi tercih ederim. Ben dünkü mactan cok keyif aldim, hele ki 5-0 dan sonra skoru 6-5e kadar tasiyip nerdeyse beraberligi yakalayacakken yenilmemiz beni üzmenin aksine sevindirdi. Hiperaktif'in yüzündeki o korkuyu görmek, o acabayi hissetmek bana yetti. Simdi Cem Bey bunu da inkar edecektir; keske her maca bir kamera getirsek de mac icindeki bu ifadeleri cekebilsek... Her neyse, haticeye degil neticeye bak diyecek arkadaslar olacaktir, yerden göge kadar da haklilardir. En basinda dedigim gibi, yenilmekten ölesiye nefret eden ben böyle bir yenilgiyi kaldirabilirim.

Bu mac icin ortaya bir iddia koymamistik, dogrusu da buydu. Ama haftaya tam kadrolarla, blogda ve yorumlarda bütün yazdiklarimiz gecerlidir. Hodri meydan okumamizin hala arkasindayiz.

Çarşamba, Mayıs 24, 2006

otobüste...

bircogumuz isine, oraya buraya otobüsle yolculuk ediyordur sanirim...günün en az 2 saatini yollarda ve dolayisiyla otobüslerde geciriyoruz...bazen otobüsteyken neden burda oldugumu düsünüyor ve cesitli düsüncelere daliyorum...

bence türk otobüsleri türk aile yapisindan sonra kurallara en siki sikiya bagli, en kapali toplumsal yapi...öyle ki gecenlerde, bir kadin 20 yasindakini koca kizini karsi koltukta oturan amcaya "bizimki de avukat oldu amcasi" diye övüyordu...ben de tam kiz ne tatli falan diyordum o sirada...aaa bir baktim kiz annesi övdükce hosuna gidiyor falan...vay be dedim, yakinda bu kizi otobüste de isterler, bana uzak soföre yakin olsun...iste böyle toplumsal bir alan otobüsler...özellikle sosyal yardimlasma duygusunun en üst düzeye ciktigi bir yer...misal cep telefonunuzu yesil otobüste acik unuttunuz ve hinzir ansizin "dürülülülü" diye öttü...o an necip türk milletimizin dayanismasina sahit olabilir ama kurban siz oldugunuz icin bunun cok da farkinda olmayabilirsiniz...ya ben olayi "senin benim ömrümden calmaya ne hakkin var"a kadar getirenleri gördüm...kilitlenirsin, ne diyecegini sasirirsin, ne diyecegini bilsen kime diyecegini sasirirsin...bir futbol macinda 50 bin kisinin bir kisiye küfretmesinden sonra ben acimasiz toplu saldiri budur...ben bu yüzden inecegi duraga kilometreler kala inen ne cep magdurlari gördüm ki yoktular...

ama beni aslinda otobüste en cok rahatsiz eden konu bu degil...beni cildirtan, delirten hatta kafami "acil durumda kiriniz" camlarina vurmaya zorlayan baska bir olay var...arkadan akbil uzatma...herhalde herkesin basina gelmistir, sabah dolulugundaki bir otobüste, ön kapidan tikisamayanlar arka kapidan dolusur ve ondan sonra iskence baslar...mavili, yesilli, turunculu bir sürü akbil öne dogru uzanir...o sesler ardi ardina geldikce, bir talbantim (dogu almanya'nin simdi cicek saksisi olarak kullanilan ekonomik arabasi) olsun yeter ic sesleriyle kendimden gecerim...sana ne be birader sen uzat akbili aradan cekil diyebilirsiniz lakin benim söyle özel bir pozisyonum var...ben otobüste kitap okurum, oturursam rahat okurum, oturamazsam bir elimle demiri tutar digeri ile okur, sayfalari da burnumla ceviririm...ve ben böyle sekilden sekile girerken arkamdan bir el omzuma dokunur "sunlari uzatir misin"...sunlari dedigi de bir avuc namusu kirlenmis akbil...pasolu olanlari gene zevklidir, kizsa falan hemen gözlerimle sahibini ararim, turuncu renklileri de severim ama mavi karta takili erkek akbillerinden nefret ederim...uzatmak istemiyorum da diyemezsin yani ben bir türlü diyemedim...hayatimda hicbir sosyal olaya tepki göstermemisken bunu yapmak bana cok sacma gelir...ya da evet ben bir korkagim...her neyse, kitabi koltugumun altina alir, avcuma dökülen akbilleri bir sonraki kurbana geciririm...ama keske bununla kalsa, ya o akbillerden birisi düserse...simdi onu ben mi yoksa otobüsün en arkadaki sahibi mi arayacak...bu stresten kitabi da unuturum...kiralik akbil gibi bir sey, bana arkadan uzatirken sözlesme ile mi veriyorlar lan bunu...niye ben ariyorum yerlerde...ama ah o sorumluluk duygusu...bir de ayni renkten iki akbil varsa...zaten dönüs yolunda da ayni cileler yasanir..."'kardesim bir yesil akbil vardi"...ulan bir sürü yesil akbil vardi hangisi..."'sen bas ben onu sesinden tanirim"...akbilini kaybettigi icin aglayanini gördüm, daha yeni 80 milyon koymustum diye gözyasi döküyordu...merak edenler icin benim akbilim turuncu ve evet hayatta bir kere arkadan akbil gönderdim...ama hayir hic de intikamimi almis gibi hissetmedim kendimi...

blog olarak "arkadan akbil uzatmak yasaklansin" kampanyasi baslatabiliriz...baslatabiliriz degil mi...lütfen biri bana baslatabiliriz desin...yoksa kendime bir samuray kilici alacak ve arkadan akbil uzatilan bir bilegi kökünden kesecegim...gelin bir kisiyi kurtarin bu cinnetten...

bu arada uzun bir süredir artik son duraga kadar yürüyor ve kitabimi oturarak okuyorum...kaybettigim yarim saat buna degiyor gerci lakin mazosist bir sekilde bazen arkami dönüp uzatilacak akbiliniz var mi diyebiliyorum...garip garip bakiyorlar...alisigim...

Pazartesi, Mayıs 22, 2006

sebahat abla

müslüm gürses'in son kasedindeki bu sarki beni eritip bitirdi ya...bir esref abi olup sebahat abla'nin kapisina yikilmak istedim ki o kadar olur...uzun süredir duydugum en güzel düet müslüm&sezen düeti...beni benden aldi denir ya iste öyle bir sey...

sarkilari ulastiran arkadasa icten tesekkürlerimle...herkesi bugün bu sarkiyi dinlemeye cagiriyorum ama mümkünse 18den sonra, isten uzaklasiyor cünkü insan...:)

Cuma, Mayıs 19, 2006

nereye gidersen git...

herkes bir sekilde hatirlanmak ister...beni böyle hatirlamak istemenizde bir sorun yok:) sonucta mavi'ye de bu kapak sayesinde girmistim...:)

yillar sonra beni yolda görüp de yaslanacagim ve kel kalacagim icin beni taniyamayacak arkadaslar, asagidaki resimden beni cikarabilir...cünkü ne demisler, nereye gidersen git götün hep arkandadir...:)

Hey Gidi Yıllar Hey... :)

ispanyol göcmeni



yavrum seni ispanyollarin elinden hangi osmanli kurtardi, yehova sahidim benim...:)

arkadaslar kimseyi resimlerimle sikmak istemem ancak ikilemde kaldim...bu konuda öyle degisken görüsler aldim ki...uzun sac diyenler, kisa sac diyenler, iyyy diyenler, kel kal diyenler, senden bir bok olmaz diyenler...son üc konumuz disi, ben ilk ikisi icin sizden görüs bekliyorum...

evettt, varol döken saclari 30 yasinda dökülmeden önce bir kez daha uzatsin mi yoksam su anki haliyle kafasina her gün bir ton jöle sürerek dolassin mi?

Ödüle doyduk :)






daha fotolarını koyamadıgımız ödüllerimizde cabası :)
muckxxxxx

bir zamanlar bu sehre fazla gelirdim...



simdi boguldum dumanlarina...bir zamanlar yerebatan yürekyakan saraylarinda dolasirdim, simdi kaldirimlarin izbesine mahkum oldum...duvar diplerinin catlaginda bir yetisen itir gördünüz mü...hah o ben degilim isten...ben sekoya agaciyim, ben köksüz bir begonyayim...19 mayis günü adami calistirirsan böyle olur iste...
not: uzun saclarima yorumlarinizi bekliyorum:)

o tatliyi yemegin üstüne yedigini unutanlar var!

:))) 8 de 2

Allaturca ekibi 8 maçlık seride aldığı 2 galibiyetle mutluluk turları atmaya başladı hiperaktif şimdilik olayı sukunet içinde izliyor çünkü biliyorlarki efsana geri dönmeyecek çünkü o zaten hep var :) önümüzdeki maçların daha çekişmeli geçeceği sinyalleri veren allaturca hiperaktfiteki sukunetin altında yatan nedenleri merak ediyor tüm spor kamuoyu önümüzdeki maçları sabırsızlıkla bekliyor..bende öyle..

Ohhhh tatlı da pek güzelmiş...

hodri meydan

nerden nereyeee...eze eze yendigimiz mactan sonra bir tebrigi bizi cok görerek bizi sasirtan sonra da bik bik bik "yok biz ciddiye almadik, yok 5e 5ti, yok sertug tek basina defans yapti, ben 45 dakika forvet oynadim" diye perisan bahanelerle galibiyetimize gölge düsürmeye calisarak bizi şoka sokan sevgili hiperaktif'teki kardeslerimiz...ana sayfada yazilan mesajlara yapilan yorumlar beni kesmedi; herkesin yorumlara bakmadigini düsünerek konuyu blogun ana sayfasina tasimak istedim...mesajimin heyecani sadece beni baglar ancak temel iceriginin altina bütün takim arkadaslarimin imza atacagini bilirim...

hodri meydan...haftaya bugüne kadar yapilmis maclarin en önemlisi, en ciddisi ama en centilmeni olsun...kazanan mesela sampiyon olsun...geriye kalan maclar coca-cola kupasi olsun...haftaya dananin kuyrugu kopsun (hayir cem senin kuyrugunu cekmeyecegim söz:)...ancak bütün bu kurallar takimlar ideal kadrolariyla 6ya 6a sahaya cikarsa gecerli olsun...yenenin yüzüne müstehzi bir gülümseme yerlessin, yenilen artik bu gürese doysun...en kötüsünden bir ay agzini acmasin...

sevgili hakim, özgür, ilhan, sertug ve hatta sami...cem benim sözlerim takimi baglar dedi, o yüzden bu meydana sizi de davet ediyorum...ben allaturca'nin kaptani degilim belki ama en heyecanlisiyim...bitirirken diyorum ki gelin gücünüz yetiyorsa bu heyecani söndürün...:)

haftaya bulusalim haftayaa...

Perşembe, Mayıs 18, 2006

kücümsemek

her tarafimda dev gölgeleri...benden baska herkes büyük...hep baskalarinin günesi, hep baskalarinin sözleri...birileri birilerini her daim kücümsüyor ve bütün mutluluklar bir baskasinin mutsuzlugu üstüne kuruluyor...cem ile konustuk bugün...gecen haftalarda bizi kücümsedikleri icin yenilmislerdi simdi olayi bir adim öteye tasidi galibiyetimizi kücümsüyor...evet belki 6ya 6 korakor bir mücadele olmadi...ama sonucta durum fark olana kadar herkes canla basla mücadele etti...cem bu laflarla sadece bizi degil kendi takimini da kücümsemis olmuyor mu...özgür bu maci kazanmak istemedi mi, ilhan yüzüne top gelince bunun öcünü almaliyim demedi mi...hakim su varol'u topla kaleye soksam diye düsünmek istemedi mi...ama cem haksiz sayilmaz, ilk haftada ben kücümsemistim rakibimizi ama dersimi iyi aldik artik...cem diyor ki defansta bir sertug kaldi...bre adam ben mi dedim, osmanlinin magribiye saldirdigi gibi üstümüze gelin...biz neden kopmadik oyun düzeninden, skor 12-5 iken ben neden bagiriyordum cio ve onur'a dalga geciyorlar diye...bir önceki yazimda dedigim gibi spor her zaman spor degil...bana bir hali saha gösterin size yarin evde karisina ne diyecegini göstereyim...neyse sanirim laf kalabaligi yapiyorum...neticede demek istedigim; dünkü maci esit kosullarda oynadik, bilerek ve isteyerek kazandik...macin sönük gecmesi, macin basindan baslayan bir sürec degil, bizim oyuna hakimiyetimizi (ve benim hakim'in psikolojisine hakimiyetimi:) koymamizdan sonra olusmus bir sürectir... yine de cem'in beni kücümsemeye hakki var cünkü o 1.80 85 kilo,ben 1.60 65 kilo...haftaya umarim iki takim da birbirine denk oldugunu unutmaz ve skorun benim kaleciligimle degisecegini iyi hatirlar...:)

Pazartesi, Mayıs 15, 2006

Helal Olsun Hepinize...



İnanmayı, kazanmayı ve sevinmeyi...
Herşeyi anlatıyor zaten...

her sey olmasi gerektigi gibi olur...

turuncu, yesil, mor ve her sey olmasi gerektigi gibi olur...biz sampiyon olsaydik, sevincten aglamayacaktik; benim gönlümde galatasaray'in (gassay yazmiyorum bu sefer) sampiyonlugunun aciklamasi budur...kazaninca aglamayacaksan, üzüntüden aglamayi hak ediyorsun demektir...ama bir sampiyonluk da sadece sampiyonluk degildir...en büyük cimbom dedigin bir sene icinde degisir...ama en kocaman aykut kocaman'dir cünkü sadece bir tek o duygularina gem vurmayi basarabilmis ve trabzonlu üzgün arkadaslarini düsünebilmistir...futbol bize düsünmeyi unutturuyor...belki 90 dakika icin güzel bir sey bu ama bizde 90 dakikalar asla bitmiyor...o yüzden ülke olarak asla basarili olamayacagiz...ve asla irlandalilar gibi yenilgiyi de galibiyeti de ayni birayla kutlayamayacagiz...hak eden kazanmismis, ilahi adalet yerini bulmusmus...futbolu ne zamandir tanrilar oynuyor...karl marx; tarihte ne olduysa olmasi gerektigi gibi olmustur demis...tipki galatasaray'in sampiyonlugu gibi...tipki hayatin kendisi gibi...beni iyi tanimayanlar fener sampiyon olsaydi böyle konusmayacaktin ama diyecektir...iyi taniyanlar ise ne kadar samimi oldugumu bilir...

Cuma, Mayıs 12, 2006

kayip kitanin son temsilcisi

ben daha annemin karninda kaybetmisim kendimi...bayagi bir aramislar...o yüzden 9 ay 25 günlük dogmusum...belki de bu yüzden sakinimdir kim bilir...kaybettik güzeldir, bütün yenilgiler omo ile temizlenir...kayip hissediyorum kendimi su an...ender'in yazi stilini cok sevdim, kendi yerime öneriyorum...özgürlügün yoksa hicbir seyin yoktur...her seyi olan hicbir seye sahip degildir...kaybedecek bir seyi olmayan daha ne kaybedebilir...iki kisinin bildigi sir degildir...evet kurtlar vadisi izliyorum ne var ve izlerken kendimi kaybediyorum...önemli olan bunlar degil...ben böyle günlerce yazabilirim...ama kimlere seslendigimi bilmeliyim...hedef kitlem kim...tutku okuyor mu mesela bu satirlari...okuyorsa ona selam söylüyorum...süen'in icki icip icmedigini merak ediyorum mesela...tut ki cem fenerli olmus...olabilir...bunlara karsi degilim...kitabimi is görüsmelerinde unutuyordum daha bu kitabinizi unutun bir yerde kampanyalari cikmadan...insani salakliga alistiran kampanyalara karsiyim...siz zaten hic taksit yapacak birine benzemiyorsunuz dedigi icin mephisto'dan 200 milyonluk kitap aldim...zengin biri degilim ama parami harcayacak cok az yerim var...beni inandirabilirsiniz sizin icin de harcayabilirim...anarsizm insan ruhunun varabilecegi en yüce duygudur...peki 27 yasinda vararsak ne yapalim...ileriye gitmek, geriye dönmektir...hayat bana bunu ögretti...bir de bozuk sütleri 3 günden sonra atmam gerektigini...makarna yapmayi 18 yasimda ögrendim cünkü ilk defa o zaman ac kaldim...survivor yarismalari koca bir yalan...herkes kendi götünü kurtarir...siz hic minibüslerin icine atilan talasi yemek istediniz mi...talas boregi boyle bir sey degil miydi...sakizli muhallebi bana hep cok laubali gelmistir...fazla muhatap olmadan bitirmek isterim...bu sabah otobüste bir adam tam 45 dakika telefonda ingilizce konustu...ben de o sirada alman bir yazari okuyordum...globallesmek böyle bir sey mi...bir ara canim sikildi, lan mecbur muyuz biz senin dandik ingilizceni dinlemeye, senin yüzünden 7 yillik anadolu lisesi egitimim yandi dedim, önden basilan akbil sesiyle uyandim...siz hic otobüste uyurken durak kacirdiniz mi...can acitici bir sey...bizim evin önünden bir otobüs geciyor oysa...eskiden bizim evin önünden kadirgalar gecerdi...500 yildir istanbul'dayim ben...sanirim bir 500 yil daha da kalirim...aslinda evden ciksam gerisi gelecek biliyorum ama...aranizda sevval sam tekin'i taniyan var mi...bu yaziyi buraya kadar okuyan herkese albümünü alacagim...belki icinden benim sarki sözlerim gececek...o ari özüne konacak, o ari ben olacagim, eskiyaaa...hiyaaaaa...:)

Perşembe, Mayıs 11, 2006

Güle Oynaya :)

Hiperaktif Alla-turca'yı güle oynaya geçti :)
Skor mu ???
9-4 herşeyi anlatıyor herhalde :)

Şampiyon Olacağız Ulen...


Kol kola girip,
Senin uğrunda,
Ant içti bu büyük taraftar...
Tek vücud olup,
Sonuna Kadar...
YÜRÜYEDUR GALATASARAY!!!